En Güzel Öğün : KAHVALTI

Kahvaltılar herkesin vazgeçilmezidir eminim... Özellikle hafta sonu kahvaltıları..

Bizim evde hafta sonları geç kalkılır, biraz tembellikten sonra kahvaltı hazırlama faslı başlar, yavaş yavaş tabi ki :)

Ee bu yavaşlıktan sonra da adı "kahvaltı" olmaktan çıkıp "brunch" a dönüşse de bizim için hala hafta sonu kahvaltısıdır o.....biraz da öğle yemeği tabi ki :)

Biraz karışık fotoğraflarla karşılaşacaksınız, çünkü birden fazla kahvaltı sofrası göreceksiniz..... (buralarda olmadığım zamanları telafi edeyim dedim :))

Bir de bu instagram insanı tembelleştiriyor. Blog yazan pek çok arkadaşım bana katılacaktır. Orada o kadar pratik ki her şey, bilgisayarımı bazen günlerce açmıyorum, o yüzden de ihmal etmiş oluyorum bloğumu, ama bu kesinlikle istemediğim bir şey...Elimden geldiğince buralarda olacağım hep :)

Öncelikle eskilerden başlayalım. Bunlar eski evimdeyken hazırladığım kahvaltı masaları.....

 

 Yumartların üzerine yazılar yazarak sevdiklerimize sürpriz yapabiliriz diye düşündüm :)

 

Bunlar da benim "yalnız kahvaltılar" ım...

  

Ve yeni evimdeki, geçtiğimiz hafta sonuna ait kahvaltılarla kapanışı yapalım...

Bunlar cumartesi...

 

 

Ve pazar...

Kardeşim bizdeydi. Bu yıl üniversite kazanıp geldi İstanbul' a. Yurtta kalıyor, bizim ev okuluna uzak olduğu için, hafta sonları geliyor sadece. Ona şöyle güzel bi kahvaltı hazırlayayım dedim.

Tost ekmeklerinden pizza yaptım.

Kış geldiği için de taze sıkılmış meyve suyu kahvaltının vazgeçilmezlerinden oldu artık.

Arayı açmayalım olur mu? En kısa zamanda görüşmek üzere o zaman...

Mutlu kahvaltılarınız olsun sevdiklerinizle :)

 

 

Nihayet Döndüm !

Dikkat ! Bu post oldukça uzundur. Okumaya gerçekten hazır mısınız :)) Buyurun o zaman :)

 

Arayı çok açmışız...Yeniden merhaba !

Ne çok oldu buralara uğramayalı ...

Ama döndüm sonunda... nihayet ...

Nerelerdeydim, neler yaptım, bu postta biraz bunlardan bahsedeyim istedim. Sonra normal düzenimize döneriz artık ...

Eveet nerde kalmıştık? Hmm, hatırlamak istemesem de en son KPSS den bahsetmişim, içimi dökmüşüm biraz . Neyse geçti gitti. Unutalım şimdi bunları. Sonrasından devam edelim.

 

Ramazan bayramına kadar evimdeydim, misafirlerimle beraber. (Eşimin ailesiyle birlikteydik) Sonra bayramda Mersin' e gittik, benim ailemin yanına. Bayramdan sonra da iki hafta kadar orda kaldım ben.

Mersin çok sıcak olduğundan yazları yaylaya çıkarız biz. Bahçeli, şirin bir evimiz var yaylada. Bahçede babamın özenle baktığı ağaçlar (ceviz, elma, kiraz...) ve annemin rengarenk çiçekleri var. Ha bir de minik bir göl manzaramız var:)

Yayla evinde en önemli şey balkondur, bütün vaktimiz orda geçer.

Annemin canları: güller, papatyalar... 

Yaylada teyzemlerin evi de hemen yanımızda. Bunlar da onun bahçesinden elma, şeftali... Yeşil elmalar bizim bahçeden, ağaçlarımız henüz küçük.

 

 Yaylada bol bol taze yeşillik yiyip dinlendim. Bir de bu cici motiflerden ördüm, kırlent yapmak için, henüz birleştirmedim ama... İki adet kırlent olacaklar inşallah.

Yayla sezonunu benim için erken kapandı ve döndüm evime. Ancak yoğun bir tempo beni bekliyordu. Ev almıştık ve bir hafta içinde taşınmamız gerekiyordu. Çünkü çok önceden Karadeniz gezisi ayarlamıştık ve tatile gitmeden taşınmalıydık.

Bu arada bir de özel günümüz vardı, evlilik yıl dönümümüz ( 1 Eylül)... Onu da çok güzel bir şekilde geçirdik, eşimin sürprizi sayesinde.

Eşim çok önceden planını yapmış, Lacivert Restaurant ' ta yer ayırtmış.

Rumeli Hisarının oradan Lacivert 'in teknesi aldı bizi. Teknede sadece biz vardık, bu çok güzel bir duygu :) Masaya gül koydurmuş bir de eşim:) Manzarası harikaydı, yemekleri-tatlıları ayrı bir harika :) Yani çok güzel ve özel bir gün oldu bizim için..

 

Sonrasında yine tempolu günler...

Hazırlıklar yapıldı, yeni ev boyandı (tabi her yer boya olmuştu ve boyaları temizleme işi taşındıktan sonraya kalacaktı mecburen)

Ve taşındık. Eşyaları öylece bıraktık ve Karadeniz tatiline gittik. (Karadeniz' e başka bir postta yer vermek istiyorum, yoksa bu post alır başını gider:))

 

Döndükten sonra yavaş yavaş evi yerleştirdim, her gün birkaç koli açıyordum çok yorulmamak için.Sonra annem geldi Mersin' den, sağolsun çok yardımcı oldu. Evin içindeki boyalardan başka bir de binanın dış cephesine yalıtım ve boya yapılıyordu, camların ve balkonların halini siz düşünün. Neyse ki annemle birlikte hızlı bir şekilde yaptık bütün işleri.

 

Taşındığımız sitede eşimin iş yerinden 4 arkadaş birlikte aldık evleri, böylece komşumuzu da kendimiz seçmiş olduk :)

 

Evimizdeki ilk hafta sonu kahvaltımız bu da :)

 Annem burdayken yemekler ayrı bi lezzetliydi, anne yemeği gibisi var mı ya :)

Mantıları yapıp depoladık dolaba :)

Bayramdan önce babam da geldi, bu bayramı bizim evimizde geçirdik birlikte. Bayram etleriyle içli köftemizi de yaptı annem sağolsun...Ooh daha ne olsun. (Bayram tatili bitince gittiler tabi:( )

 Bu şirin çiçekler de balkonumu süslüyorlar :) (İlerleyen zamanlarda evle ilgili resimler olacak postlarda)

 Ve nihayet sona geldik... Buraya kadar okudunuz mu yahu, çok teşekkürler o zaman :) En yakın zamanda görüşmek üzere!